Nereye yapışacağını önemseyen sakız gibisin
Sabaha kadar patla, sabahlara kadar aran
Su getirmediklerin, su getirmeyecek birbirine dolanmış sabahlarına
Saklandığın yerde, sakladıklarının görülmediğini sanıyorsun
Kusurlu dediklerin kusursuz gerçekleriyle gülüyor oysa sana
Gülünen- geçilen tatsız sırların sahibi,
kokunda hiçbir sır yok.
Sesinde hiç öfke yok
Her neyin varsa ütülü; her neyin varsa yeni, temiz
Hiçbir evden kovulmamış
Kovulduğu kapılardan gurursuz, kırış kırış kirlenerek çıkanları hiç duymamışsın.
Yastıkları yerden, gözlerini telefondan kaldır artık.
Korkularınla iki gece bir başına kalacak