Yüksek kalitede bir videodur. Yazılar net okunabilir. Hızlı geçiyorsa, dondurarak okuyabilirsiniz. Hiçbir suç unsuru içermez, her yerde paylaşabilirsiniz. Sorun çıkartmak isteyene 0554 360 56 66'yı muhatap olarak verebilirsiniz. Amerikan sosyal ağlarında boş yere paylaşmamalısınız, çünkü kimseye gösterilmiyor. El altından yaymalısınız. Facebook bizi tamamen bitirdi ve
http://www.telegram.org adresinden cihazınıza uyan bir Telegram uygulaması kurup, şuradaki Telegram grubumuza takipçi olmalısınız:
http://www.t.me/AkademiDergisi
Aşağıda okuyacaklarınız 1 Nisan 2015 tarihinde Mehmet Fahri Sertkaya tarafından yazılmıştır:
BU DA MODA OLDU.
Savcı aslında çoktan ölmüş müydü?
Çoktan ölmüş insanları, sanki hala yaralı ve hayatta imiş gibi, bir takım tiyatrolar çevirerek hastahanelere nakletmek de sanki AKP'nin bir tarzı oldu.
Soma maden faciasında, göçük altında kalıp hem havasızlıktan hem de sıcaktan kavrularak çoktan ölmüş yüzlerce ceset, ağızlarına bir oksijen maskesi takılarak, yaralı imiş gibi çıkartılmışlardı. Öyle ki bazı cesetlerin elleri ve kolları tamamen düzeltilemediği ve kaskatı kesildikleri halde bu tiyatrolar sergilenmişti. Bu cesetlerin ambulanslar ile nereye götürüldüklerini, oralarda bekleşen yakınları bile öğrenememişlerdi. Cesetlerin hastahanelere götürülür gibi yapılıp da soğuk hava depolarına götürüldükleri daha sonra meydana çıkmıştı.
Savcı cinayetinde de yine her şey soru işareti dolu. O silahlarla ve iki de bomba ile savcının odasına girebilen teröristler, devlet yetkililerinin dediği gibi, savcının kafasına 3 kurşun, gövdesine iki kurşun sıktılar ise, hem de yakın mesafeden sıktılar ise, nasıl hala hayatta kalabilmiş olabilir? Yok çoktan ölmüş ise, neden yaralı kurtarılmış tiyatrosu sergilenir?
1- Savcıyı hastaneye götüren sağlık ekibinin hareketleri çok tuhaf ve dikkat çekici ve abartılı. Kalp masajı yapmak istemeyen sağlıkçıya diğeri yapmasını söyleyip duruyor.
2- Hastahane yetkilisi, savcının kendilerine götürüldüğünde çoktan ölmüş ve hayati fonksiyonlarını kaybetmiş olduğunu açıkladı.
3- Sosyal medyada dolaşan bir takım iddialara göre, savcının otopsi raporunda sadece iki kurşun isabet ettiği yazıyormuş.
4- Savcının ölümü ile ilgili olarak neden bakanlar ya da başbakan değil de yurt dışındaki cumhurbaşkanı açıklamalar yaptı.
5- DHKP-C ile arasında hiçbir fark olmayan PKK terör örgütünü muhatap alıp anlaşmalar bile yapacak kadar düşmüş AKP, neden DHKP-C'yi muhatap almamak ve zaman kazanmamak için elinden geleni yaptı. Neden polis müdahalesi yapmakta acele edildi?
6- On binlerce lüzumsuz tipi korumak için masrafları devlet hazinesinden karşılanan on binlerce polis memuru ayırabilen AKP, neden bir ya da iki polis memurunu bu kadar hassas bir davaya bakan savcıyı korumaya ayırmadı?
7- DHKP-C'nin yayın organı olarak bilinen web sitesinde, savcıya hiçbir fiziki zarar vermedikleri, vermek niyetinde olmadıkları, kendisi ile oturulup sohbet edildiği ama bütün iyi niyetlere rağmen polisin operasyon yapmakta ısrarcı olduğu iddiası gerçek miydi? İstenilse o savcı oradan sağ kurtarılabilir miydi?
8- Savcıyı gerçekte kim vurdu? Niye vurdu? Neden yine bir sürü gizli kapaklı işler döndü?
9- DHKP-C içindeki MİT casuslarına neden maaş veriliyor?
10- DHKP-C'yi keklik gibi avlayabilecek vatansever emniyet ve istihbarat görevlilerini kimler önlüyor?
#mfs
Ayrıca bkz:
- Rus elçiyi öldüren el Nusra'lı katil de sağ ele geçirilebilecek iken öldürüldü:
https://plus.google.com/+Akademidergisi/posts/Jxz1kz5UXBn