YÂ FETTAH, her bir nimetin bidâyetinde, Besmeleyi okumamı nasib-i müyesser eyle, amin.
Okumuş gibi kabul eyle, amin;
ve o nimetin Senden olduğunu kasdetmekle, Senin isminle,
Senin hesabına aldığımı bilerek,
Sana minnet ve şükranla mukabelede bulunmamı ömür boyu daima nasib eyle
MUKADDİME
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْاِنْسَ اِلَّا لِيَعْبُدُونِ
Bu âyet-i uzmanın sırrıyla, insanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gayesi; Hâlık-ı kâinat'ı tanımak ve ona iman edip ibadet etmektir.
Ve o insanın vazife-i fıtratı ve farîza-i zimmeti, marifetullah ve iman-ı billahtır ve iz'an ve yakîn ile vücudunu ve vahdetini tasdik etmektir.
Evet, fıtraten daimî bir hayat ve ebedî yaşamak isteyen ve hadsiz emelleri ve nihayetsiz elemleri bulunan bîçare insana, elbette o hayat-ı ebediyenin üssü'l-esası ve anahtarı olan iman-ı billah ve marifetullah ve vesilelerinden başka olan şeyler ve kemalâtlar, o insana nisbeten aşağıdır.
Belki çoğunun